30 Ekim 2011 Pazar

Osmanlı armasını okumak!

Osmanlı Arması, 18. Asır sonlarında şekillenmeye başlayıp karakteristik özelliklerini II. Abdülhamit Han devrinde kazanmıştır...


Topkapı Sarayı Harem girişinde köşeye yerleştirilmiştir. Tuğra II. Abdülhamid Han’a aittir. Bu da eserin 1876-1909 yılları arasında yapıldığını göstermektedir. Osmanlı Arması 18. Asır sonlarında şekillenmeye başlayıp, karakteristik özelliklerini II. Abdülhamit Han devrinde kazanmıştır. Bu devirde devletin unsurlarını armaya yerleştirme fikri ön plana çıkmıştır. Arma çok farklı fonlarda olabiliyor. Ama temel özellikleri hemen hemen aynıdır. Saltanat ve orduyu temsil eden motifler kullanılmıştır.
Armanın en tepesinde güneş sembolü bulunur. O sembolün etrafını ise güneş ışıkları çevreler. Bu güneş sembolünün ortasında ise tahta olan hükümdarın tuğrası yer almaktadır. Tuğranın içinde olduğu o güneş sembolü padişahı simgeler. Yani padişah güneşe benzetilmektedir.
Güneş motifinin oturtulduğu yukarıya doğru açık hilalin üzerinde Arapça metinle Osmanlı Devletinin hükümdarının Allahın muaffak kılmasıyla ve yardımıyla hüküm sürmesi anlamına gelir.
Hilalin hemen altında ise Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gaziyi temsil eden bir sorguç vardır. Bu sorguç Osman Gaziyi ve tahtı simgeler. Bu da Osmanlıların köklerine ne kadar bağlı olduğunun göstergesidir.
Onun altında ise armanın tam ortasına gelecek şekilde aynalıklı kalkan motifi yer alır. Kalkanın etrafında ise yıldızlar bulunur. Bu yıldızların sayısı 12’dir. Bir rivayete göre; 12 burcu temsil eder. Böylece Osmanlı kâinatın merkezine yerleştirilmiş olur. Başka bir rivayete göre de; Osmanlı’nın 12 eyaletini temsil eder.
Kalkanın sağ tarafında ise Osmanlı sancağı yer alır. Sol tarafında ise Hilafet sancağı bulunur.
Ortadaki kalkanın sağ tarafındaki şekiller; Osmanlı sancağının üzerinde bir mızrak vardır. Osmanlının son dönemindeki mızraklı süvari alaylarını temsil eder. Sancağın altında ise bir tane tek taraflı bir tanede çift taraflı balta bulunuyor. Tek taraflı balta tören silahıdır. Çift taraflı balta ise ordudaki üst düzey görevliler tarafından üstünlük sembolü olarak kullanılmıştır. Bunların altında mızrak onun altında da el siperli tören kılıcı bulunuyor. Tören kılıcı klasik Türk kılıcı olmayıp o devirdeki subaylar tarafından kullanılıyordu. Onun altında ise ağızdan doldurulan top, topun altında ise savaş kılıcı yer alır. Top topçu ocaklarını simgelediği gibi kılıçta klasik Türk kılıcıdır. Hemen altlarında ise gürz görülür. Gürz’ü sancaktan ayıran boynuzdan yapılmış boru ise savaş ilanını ve mehterhaneyi temsil eder.
Ortadaki kalkanın sol tarafındaki şekiller; Hilafet sancağının altında tek taraflı balta, çift taraflı balta bunların altında toplu tabanca yer alır. Bu tabanca Osmanlı ordusunun modernize edildiğini simgeler. Onun altında ise topuz başlı asa bulunur. Asa ise asalet ve üstünlüğü temsil eder. Asaya asılı olan terazi ise adaleti simgeler. Terazinin kitap şekilleri üzerine oturtulduğunu görürüz. Bu kitaplar; üstteki kuran-ı kerim olmak üzere altındakiler hukuk kitaplarını temsil eder.
Hilafet sancağının altındaki çiçek şekilleri Osmanlının estetik yönünü gösterir. Buket arasında ki güller hilafet sancağı üzerinde manevi ilhamlar sebebiyle bulundurulur. Buketin hemen altında bir çapa (gemi demiri) yer alır ki denizciliğin sembolüdür. Arma göbeğindeki kalkanın hemen alt yanın da dik duran bir borazan mızıka takımını; onun altında çaprazlama duran tirkeş (ok kuburu, sadak) ile meşale de gece donanmalarını ve ok müsabakalarını hatırlatır.
Armanın alt tarafını boydan boya süsleyen inci defneyaprakları, çiçek motifleri arasından beş tane madalya sarkar. Bu madalyaların isimleri sağdan sola doğru şöyledir;
Şefkat Nişanı: 1878’de II. Abdülhamit tarafından ihdas edilmiş olup savaş zamanında, büyük afetlerde devlete, millete hizmet eden kadınlara verilir.
Mecidi Nişanı: Beş ayrı derecesi vardır ki kişinin başarıları arttıkça bir üst derecesi verilir. Savaşlarda başarı gösteren askerlere verilirdi.
Nişan-ı İftihar: Sultan Abdülmecid döneminde ihdas edilmiştir. Üst düzey devlet hizmetlilerine ve askerlere verilirdi.
Nişan-ı Osmaniye: Sultan Abdülaziz tarafından 1862 yılında ihdas edilmiş olup devlet hizmetinde üstün başarı sağlayanlara verilirdi.
Nişan-ı Al-i İmtiyaz: Devlet adına faydalı işlerde bulunmuş ilim adamları, idareci ve askerlere verilmek üzere 1876’da II. Abdülhamit tarafından ihdas edilmiştir.

Digg Google Bookmarks reddit Mixx StumbleUpon Technorati Yahoo! Buzz DesignFloat Delicious BlinkList Furl

0 yorum: on "Osmanlı armasını okumak!"

Yorum Gönder